KMTSO’da Küresel Markalarla Sürdürülebilir Tekstil Konuşuldu

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) ve 43 ülkede 2 bin 300'den fazla hazır giyim mağazasına sahip H&M (Hennes&Mauritz), işbirliği imkanlarını geliştirmek için “Tekstilde Sürdürülebilirlik ve Yeni Dönem Stratejiler" konulu program düzenledi.

KMTSO’da  Küresel Markalarla Sürdürülebilir Tekstil Konuşuldu

Sanayileşmenin hız kazanmasıyla birlikte kaynakların tüketimi ve atık üretimi hızla artıyor. Pek çok ülke gerekli önlemleri şimdiden almak için “sürdürülebilirlik” kavramına önem vermeye başladı. Tüm modern endüstrilerde olduğu gibi, sürdürülebilirlik, Kahramanmaraş’ta tekstil üreticilerinin de önemli gündem konularından birisi olarak değerlendiriliyor.

Bu konuda büyük alıcı firmaların stratejik yaklaşımının üreticilere aktarılması için video konferans yöntemiyle yapılan toplantıya, KMTSO Başkanı Şahin Balcıoğlu, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Tanrıverdi, TOBB Kahramanmaraş Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Aykut Balcıoğlu, H&M Avrupa Bölgesi Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hülya Sevindik Özyiğit ve çok sayıda tekstil ve hazır giyim şirket temsilcileri katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan KMTSO Başkanı Şahin Balcıoğlu, Kahramanmaraş ekonomisi ve tekstil sektörü hakkında bilgi vererek şehrin ekonomik büyüklüğünün 31 milyar TL olduğunu ve bunun içerisinde sanayinin payının %40 seviyesinde bulunduğunu söyledi. Balcıoğlu şöyle konuştu: “Kentte en büyük endüstri konumunda bulunan tekstil sektöründe yılda 720 bin ton iplik, 475 milyon metre dokuma kumaş, 244 milyon metre denim, 300 bin ton örme kumaş ve 46 milyon parça konfeksiyon üretimi yapılıyor. Türkiye’de İplikte %36, dokuma kumaşta %15, denim kumaşta %30, örme kumaşta %15 paya sahibiz. Bir milyar dolar ihracatımızın %70’i tekstil ve hazır giyim sektöründe gerçekleştiriliyor.”

Kahramanmaraş’ın pandemiye rağmen istihdamını yükselten nadir kentler arasında yer aldığını ifade eden Balcıoğlu, tekstil ve hazır giyimde sürdürülebilirlik ilkesi kapsamında çevreye saygılı giysiler, yenilenebilir enerji tüketimi, su kullanımının azaltılması ana hedefleri ile üretim yapıldığının altını çizdi.

Balcıoğlu, “Organik pamuk, Better Cotton ve geri dönüştürülmüş elyaf gibi daha sürdürülebilir hammaddeler bu konuda bir başlangıç. Sürdürülebilir Gelecek ilkesi ile tekstil ve hazır giyimde enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan elde ediyoruz. Susuz boyama makineleri, su kullanımını minimuma indiren, çevreye zarar vermeyen ve maliyeti düşüren özelliklere sahip teknolojilerin tekstil terbiyesine adaptasyonu en önemli gündemimizi oluşturuyor.” dedi.

Enerji kurulu gücünde Kahramanmaraş’ın hidrolik, güneş ve rüzgar alanlarında özel sektör yatırımları ile yenilenebilir enerjide gücünün yükseldiğini bildiren Balcıoğlu, “Enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan üretiyoruz. 

Balcıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kahramanmaraşlı tekstilciler Türkiye’de bir ilke imza atarak, Better Cotton üretimini başlattılar. Kahramanmaraş’ta 45 tekstil üreticisi firmanın Better Cotton hesabı mevcut. Türkiye’den en çok Better Cotton alımı yapan 10 firmadan üçü Kahramanmaraş’ta bulunmaktadır. 2020 Sezonu lisanslanan tahmini Better Cotton üretim rakamlarına göre Türkiye’de iyi pamuk yetiştirilen 7 ilden biri Kahramanmaraş’tır. Bu yıl, yaklaşık 400 ha. alanda 2 bin tondan fazla kütlü pamuk üretimi gerçekleştirilmiştir. Cotton Made in Africa sertifikasyon programına Kahramanmaraş damgası vuruldu. Amacı, Afrika'daki küçük çiftçilerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek ve çevreyi korumak için bağış yerine ticaret yoluyla insanlara yardım etmek olan Cotton Made in Africa sertifikasyon programına Kahramanmaraş damgası vurulmuştur. Türkiye’den üye 19 firma yer almakta ve bunların 6’sı Kahramanmaraşlı üreticilerdir.”

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak büyük ölçekli 2 sürdürülebilirlik projesi yürüttüklerini ifade eden Balcıoğlu, Tekstil Katı Geri Dönüşümü ve Simbiyoz Merkezi Projesi kapsamında, tekstil sektöründe oluşan atıkların ekonomiye kazandırılması ve diğer sektörlerce hammadde olarak kullanılacağını söyledi. Tasarım Merkezi Projesi kapsamında ise sürdürülebilir tasarım mantığının ürünlere aktarımı ile hem bölgedeki firmalara ciddi bir farkındalık oluşturulacağını hem de rekabet gücünün artırılacağını bildirdi.

Kentte, kalite ve sosyal uygunluk standartlarının başarıyla yerine getirildiğinin altını çizen Balcıoğlu şunları kaydetti. “Kahramanmaraş’ta tekstil sektöründe faaliyet gösteren, ulusal ve uluslararası ölçekli değerli markaların önde gelen tedarikçileri arasında yer alan 60’tan fazla üreticimiz, bağımsız sertifikasyon kuruluşlarınca denetim ve gözetimine tabi olup kalite ve sosyal uygunluk standartlarını başarıyla yerine getirmektedir. Rejenere ipliklerde Kahramanmaraş’ta yoğun şekilde üretim gerçekleştirilmektedir. Tekstil atıklarının uzun yıllardır geri kazanımı yapıldığı Kahramanmaraş lisanslı elyaf geri kazanım yatırımlarına devam ediyor. Kurulu tesislerimiz ve devam eden projelerimizle Kahramanmaraş bu alanda da öncü illerden birisidir.”

Dünyanın alternatif enerji kaynaklarına yöneldiği bu dönemde, alternatif enerji kaynakları içinde yer alan atıl ısının geri kazanımını yaparak işletmelerde kullandıklarını anımsatan Balcıoğlu, su kaynaklarını daha tasarruflu kullanmak adına boyamada geliştirilen prosesler sayesinde tüketimde %40’a varan su tasarrufu sağlandığını açıkladı.

Kahramanmaraş’ta tekstil sektöründe izlenebilir ve sürdürülebilir elyaflar kullanıldığını vurgulayan KMTSO Başkanı Şahin Balcıoğlu, “Tekstil ve moda endüstrisinde son yıllarda önem kazanan sürdürülebilirlik ve şeffaflık stratejileri doğrultusunda Kahramanmaraş tekstil üreticileri tüm tedarik ve üretim süreçlerinde daha sürdürülebilir, izlenebilir, çevre dostu hammadde/ürün kullanma ilkesi ile hareket etmektedir. Kahramanmaraş’ta tekstil üreticileri doğal elyaf kullanımını azaltarak çevreye daha saygılı, daha insan odaklı bir üretim yapısı sergilemektedir.” diye konuştu.   

Programa video konferansla katılan İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, Türkiye’nin tekstil ve hammaddeleri ihracatının %5’ini, denim kumaş ihracatının %13’ünü, iplik ihracatının ise %8’ini Kahramanmaraş’ın gerçekleştirdiğini söyledi.

Öksüz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin en büyük 5. tekstil ve hammaddeleri ihracatçısı konumundaki Kahramanmaraş ile H&M işbirliğinde, sektörümüzün sürdürülebilirlik vizyonunu birlikte değerlendiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Her zaman büyük bir gururla altını çiziyoruz. Sektörümüz, hazır giyim sektörü ile birlikte     341 Milyar TL’lik üretim değeri ve 1 milyonun üzerinde istihdamla, imalat sanayiinde birinci sırada. 26 milyar doların üzerinde ihracatla, Türkiye’nin ihracatında ikinci sırada yer alıyor. Dünya’nın en büyük 6., AB’nin en büyük 3. ihracatçısıyız. Yalnız tekstilde 2.’yiz. AB’ye; ev tekstil, dokuma kumaş, denim kumaş ve iplik sektörlerimizde; AB’nin ithalat birim fiyatından daha yüksek bir katma değerle ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye geneli ihracatımız dünyadan %0,9 oranında pay almaktayken, sektörümüz, dünyadan %3, AB’den ise %15,4 pay alıyor. Ancak, rekabetçiliğin hızla arttığı günümüzde, küresel gücümüzü daha da artırabilmek için yeni başarı hikayeleri yaratmak zorundayız. Çünkü bugün sektörümüzde bir katma değer unsuru olan, döngüsel ekonomi, susuz tekstiller, geri dönüşüm, sosyal uygunluk kriterlerine uyum, çevre gibi sürdürülebilirliğe ilişkin tüm konular, çok yakın gelecekte sektörümüzün küresel markalara ihracat gerçekleştirebilmesi için bir zorunluluk olacaktır.”

Bugün birçok küresel markanın 2025 yılına kadar tedarik edecekleri tüm tekstil ürünlerinin sürdürülebilirlik standartlarına sahip olma zorunluluğu getirdiğini ifade eden Öksüz, “En büyük ihracat pazarımız AB ise 2050 yılı itibariyle karbon - nötr bir kıta olma yönündeki hedefi doğrultusunda, Avrupa Yeşil Mutabakatını (European Green Deal) açıklamıştır. Yeşil Mutabakat kapsamında sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasından en fazla etkilenecek sektörlerin başında tekstil ve hazır giyim sektörümüz gelmektedir. Yani yakın gelecekte, ürünün kalitesi, artık ne kadar sürdürülebilir olduğu ile ölçülecek.” diye konuştu.

İTHİB olarak İHKİB ile birlikte AB Yeşil Mutabakatı çerçevesi kapsamında, AB kaynaklı IPA III projesini hayata geçirmek üzere bir çalışma yürüttüklerini anlatan Öksüz, “Hazırladığımız proje ile birlikte, sektörümüzdeki karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte kumaş tasarım yarışmamızdan fuarlarımıza her etkinliğimizi sürdürülebilirlik teması üzerine kurguluyoruz. Ayrıca Bakanlığımızdan sektörümüzün sürdürülebilirlik politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için girişimlerde bulunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, sürdürülebilirlik, izlenebilirlik, şeffaflık, geri dönüşüm ve döngüsel ekonomi gibi kavramları sektörümüzde tabana yaymayı, ihracatta öncü olduğumuz gibi, sürdürülebilirlik konusunda da öncü olmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla sektörümüzde sürdürülebilirlik konusuna yönelik her türlü girişimi destekliyor, bugün yoğun katılımlarınızla gerçekleşen konferansımızı ayrıca önemsiyoruz.” dedi.

H&M Avrupa Bölgesi Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hülya Sevindik Özyiğit ise katılımcılara detaylı bilgi içeren bir sunum yaptı. Özyiğit, “Değerli bilgi paylaşımları için çok teşekkür ederim. Çok önemli bilgiler paylaşıldığını düşünüyorum ve gördüğüm, çok sevindirici olan birazdan sizlerle paylaşacak olduğum, aslında H&M sürdürülebilirlik stratejisinde de bahsedilen tüm noktalarda çok uyumlu, çok paralel çalışmaların hali hazırda başlamış olduğunu ve çok iyi bir noktada olduğunu da görmüş olduk. Zor bir yıldı 2020 yılı ama her zorluk beraberinde olumlu sonuçlar da doğurur düşüncesiyle, öncelikle herkesin sağlığının iyi olduğunu ve zor geçtiğiniz bugünlerden en kısa sürede, en olumlu şekilde çıkabilmeyi ümit ederek sunuma başlamak istiyorum. Öncelikle yapacağım sunumda H&M Grup markalarından oluşuyor ve genelde H&M ön planda. Çok eski, 1947 yılına dayanan bir geçmişi olduğu için. Ancak özellikle sunumda bahsedeceğim stratejinin H&M ve diğer tüm grup şirketlerinin ortak stratejisi olduğunu, her markanın kendi müşterisinin, kendi DNA'sı ve marka DNA'sı doğrultusunda farklılaşmak ile beraber temel prensipler de stratejide ortak olduğunu belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.